Yüz dolgusu bir diğer adı ile dermal dolgu, genellikle kırışıklık, çukurluk ve hacim kaybının giderilmesi için yapılan medikal estetik uygulamalarından biridir. Yüz dolgusu; yüz yapısında çukurluk, leke gibi sorunlara sahip olan kişilere de uygulanabilir. Yaş ilerledikçe yüz yapısında yorgunluk belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Pek çok kişi yüz dolgusu sayesinde daha hacimli ve sağlıklı bir görüntü elde ederek yorgun görüntüyü ortadan kaldırabilir. Yüz dolgusu, yaşlanma çizgileri ve hacim kaybı oluşumunun hızını azaltmaya yardımcı olur.
Yüz dolgusu yüzde; birinci bölge olarak alın ve göz çevresi, ikinci olarak orta yüz bölgesi şeklinde adlandırılan yanak, burun ve gözün altında kalan bölge, son olarak çene ve ağız çevresi olarak kategorize edilen 3 bölgeye uygulanabilir. Pek çok farklı dolgu maddesi mevcuttur, fakat hyalüronik asit, yüz dolgusu estetiğinde genellikle en sık kullanılan dolgu maddesidir. Profesyoneller tarafından işlem yapıldığında, yüz dolgusu ile herhangi bir ağrı ya da sızı hissetmeden istenilen sağlıklı cilt görünümüne ulaşmak oldukça kolaydır. Yüz dolgusu nedir, yüze yüz dolgusu nasıl yapılır vb. soruları daha ayrıntılı inceleyelim.
İçindekiler
Genetik yatkınlıklar, yaşın ilerlemesi ile yüzde meydana gelen hacim kaybı, güneşe sıkça maruz kalma, çiğneme, göz kısma, gülümseme gibi kas hareketleri yıllar içerisinde yüzümüzde kırışıklık, çukurluk ve sarkmalara zemin hazırlar. Düzensiz ve sağlıksız beslenme alışkanlığı, hastalıklar ve birtakım çevresel koşullar da yüzde birtakım problemlerin oluşmasına neden olabilir. Kişilerin yüzünde yara, sivilce, kist vb. durumlar ortaya çıkabilir ya da kaza sonucunda yüzde yara meydana gelebilir. Bu durumlarda tedavi sonrasında yüzde boşluklar ve çukurlaşma görülebilir. Yüzde meydana gelen kırışıklık, hacim kaybı, sarkma ve çukurlaşma gibi sorunları gidermek amacıyla ciltin alt tabakasına uygun dolgu malzemesinin yerleştirilmesi ya da enjekte edilmesi yüz dolgusu operasyonu olarak adlandırılır. Bu estetik işlem yalnızca gözle görülür cilt sorunlarını gidermek için değil, aynı zamanda kişilerin yüz yapısında beğenmedikleri bölgeleri yeniden şekillendirmek için de uygulanır.
Hyalüronik asitten oluşan dolgu, kalsiyum hidroksiapatit dolgu, akril içeren maddeler ve poliakrilamidler, kalıcı yüz dolgusu, yağ enjeksiyonu ile yüz dolgusu ve kolajen dolgu gibi pek çok farklı dolgu malzemesi ile yüz dolgusu estetiği yapılabilir. En çok tercih edilen dolgu malzemesi ise hyalüronik asittir. Hyalüronik asit yüze parlaklık ve canlı bir görünüm sağlarken yüzde kaybolan nemin geri kazanılmasına yardımcı olur. Yüz dolgusu yapılırken kullanılan malzeme; hastanın isteği ve işlem sonrasında hastaya zararlı sonuçlar doğurmayacak en uygun içeriğin kullanılmasıyla gerçekleşir.
Lovest Clinic’i uzun araştırmalarım sonucunda buldum. İlk defa dolgu işlemi yaptırmak istiyordum. Çok sıcak karşılandım. Dr. Aysu Hanım’a muayene oldu
Devamını Oku
bir arkadaşımın tavsiyesiyle gittiğim, lovest klinik'te lokal anestezi ile göz kapağı operasyonu geçirdim. ilk önce danışmanım Tubanur hanım'a şahsıma
Devamını Oku
Ilk gun geldigimden beri bana cok guven veren ve yuzumu mukemmellestiren canim Dr. Aysu Aligil hocama ve Tugbanur Demirli'ye cok tesekkur ederim. Bot
Devamını Oku
Bu kliniği çok seviyorum. İngiltereden geldim. Hangi işlemi yaptırmak istediğim konusunda kararsızdım ama Alev hanım çok yardımcı oldu. Doğru yönlendi
Devamını Oku
Başka bir yerde yaptırdığım bir işlemden sonra sıkıntı yaşamıştım, dermatoloji uzmanı Kübra Kızıltaç hanım neyse ki içimi rahatlattı ve sorunumu çözdü
Devamını Oku
Yaptığım en iyi seçim. Alev Hanım bize çok yardımcı oldu. Her şey çok iyi organize edilmişti herkese tavsiye ederim
Yüzümüz ilk bakışta dikkat çeken en önemli noktalardan biridir. Oldukça hassas olan yüz bölgesine dolgu uygulamaları yapılmadan önce işlemin yapılacağı yerin koşullarının ve işlemi yapacak olan doktorun yetkinliğinin araştırılması gerekir. Yüz dolgusu plastik cerrahi uzmanı tarafından yapılır. Muayene işleminden sonra hastanın istekleri ve doktorun ihtiyaç gördüğü noktalar belirlenir. Kullanılacak yüz dolgusu malzemeleri kişinin ihtiyacına ve yapısına en uygun olacak şekilde tercih edilir. Yüzde işlemin hangi bölgeye yapılacağına, hastanın isteğine ve yüz şekline göre hangi dolgu malzemesinin uygulanacağına karar verilir. Sonuç olarak hastanın beklentisine ve ihtiyacına göre işlem bölgeleri ve dolgu miktarı belirlenir.
Yüz dolgusu yüzde; birinci bölge olarak alın ve göz çevresi, ikinci olarak orta yüz bölgesi şeklinde adlandırılan yanak, burun ve gözün altında kalan bölge, son olarak çene ve ağız çevresi olarak kategorize edilen 3 bölgeye uygulanabilir. Yüz dolgu maddesi enjeksiyon işlemi ile yapılacaksa, işlem yapılacak bölgelere anestezik krem sürülerek bölgenin uyuşması sağlanır. Böylece hasta estetik operasyon sırasında herhangi bir ağrı ya da sızı hissetmez. Dolgu malzemesi, uyuşma gerçekleştikten sonra cilt dokularına zarar vermeden iğneler yardımıyla cilt altına enjekte edilir. Yüz dolgusu estetiği yaklaşık olarak 30-60 dakika arasında tamamlanmış olur. Kalıcı dolgu estetiğinde uygulama yöntemi ve süresi daha uzundur. Kalıcı yüz dolgusu estetiği, genel ya da lokal anestezi altında vücuda silikon vb. yabancı maddelerin yerleştirilmesiyle gerçekleşir.
Badem göz ameliyatı ya da badem göz estetiği olarak bilinen operasyon, genellikle işlevsel sorunları...
Dudakların dolgun, simetrik ve estetik hale getirilmesini sağlayan dudak dolgusu sonrası yapılması gerekenleri bilmek...
Yüz dolgusu estetiğinde kullanılabilecek çeşitli dolgu maddeleri vardır. Bu dolgu maddeleri; içerik, kalıcılık ve uygulanan bölge açısından birbirinden farklıdır. İçeriklerine ve çapraz bağların yoğunluğuna göre yüz dolgusu maddelerinin kalıcılık süresinde farklılıklar ortaya çıkabilir. Yüz dolgusunun geçici, kalıcı ya da yarı kalıcı olması kullanılan dolgunun içinde yer alan maddelere göre değişmektedir. Günümüzde çeşitli yüz dolgusu maddeleri bulunsa da bazıları yan etki, sağlık ve kullanım koşulları nedeniyle uygulama yapılırken sıkça tercih edilmez. Yüz dolgusu için kullanılacak olan malzemenin zararsız olması, hasta için uygun olması ve hastanın beklentilerini karşılaması ön planda tutulmalıdır. Yüz dolgusu çeşitleri aşağıdaki gibidir:
Hyalüronik Asit Dolgu: Yüz dolgusu denilince akla ilk gelen dolgu maddesi hyalüronik asittir. Hyalüronik asit hali hazırda vücudumuzda bulunan bir maddedir. Yaşlanmanın etkisi ile hyalüronik asitin üretimi azalır ve bu durum vücutta; nem kaybı, kırışıklık oluşumu, yüzde sarkma, hacim kaybı ve yorgun bir görüntüye zemin hazırlar. Asit içeren yüz dolgu maddeleri içerisinde uygulama açısından en çok kullanılan hyalüronik asittir. Genellikle orta yüz dolgusu işlemlerinde kullanılır. Ağız çevresindeki çizgi oluşumunun giderilmesi, çene çizgisi ve çene ucu dolgusu, dudak dolgusu, dudak çevresinin hacim kazandırılması ve belirginleştirilmesi, göz çevresindeki kırışıklıkların giderilmesi, dolgu ile burun estetiği ve burun kenarlarındaki kırışıklıkların giderilmesi gibi pek çok alanda işlem yapılabilir.
Hyalüronik asit dolgusu, yüze nem kazandırarak, doğal ve canlı bir görünüm elde edilmesini sağlar. Yan etki ihtimali diğer dolgu malzemelerine göre daha azdır. Hyalüronik asit kalıcı dolgu değildir; dolgu zamanla vücut tarafından emilerek azalır. Hasta dolgu görünümünden memnunsa dolgunun azalmasını beklemeden yenileme işlemi yaptırabilir. Aynı zamanda, dolgu görüntüsünden memnun olmayan kişiler için herhangi bir cerrahi işlem yapılmadan dolgu eritmeye yardımcı olan enzim enjekte edilerek dudak kolayca eski haline döndürülebilir. Hyalüronik asit dolgusunun yaklaşık olarak 9 ile 12 ay arasında kalıcılık süresi bulunmaktadır.
Yağ Enjeksiyonu ile Yüz Dolgusu: Yağ enjeksiyonu ile yüz dolgusu diğer dolgu yöntemlerine göre biraz daha farklıdır. Yüze yağ dolgusu nasıl yapılır sorusunun cevabı oldukça basittir. Vücudun fazla yağ dokusu bulunan işleme uygun bölgelerinden liposuction benzeri yöntemlerle yağ dokuları alınır. Bu yağ dokuları yüz dolgusu için kullanılmak üzere birtakım işlemlerden geçirilir. Yüzde uygulama yapılacak bölgeye kişinin kendi vücudundan elde edilen madde enjekte edilerek işlem tamamlanır. Geçici bir işlemdir, fakat dolgu maddesi kişinin kendi vücudundan elde edildiği için yan etki riski oldukça düşüktür. Yağ enjeksiyonu ile yüz dolgusu sonrasında kişilerin bu yağ hücreleri sayesinde daha sağlıklı ve genç bir görünüm kazandıkları söylenebilir. Yağ enjeksiyonu ile yüz dolgusu ne kadar dayanır diye incelendiğinde kalıcılık süresi 3 ile 6 ay arasında değiştiği görülmüştür.
Silikon Dolgu: Silikon dolgu, kalıcı dolgular arasındadır. Silikon dolgu, hyalüronik asit ya da yağ dokusu gibi vücudumuzda bulunan ya da vücudumuzdan elde edilen maddeleri içermez, yani sentetik bir maddedir. Bu yüzden yan etki görülme ihtimali yüksektir. Eskiden, silikon dolgular kalıcılık nedeniyle sıkça tercih ediliyordu. Bu dolgu çeşidi yaşlanma ile meydana gelen kırışıklık oluşumunu gidermek için kesin ve kalıcı bir çözüm olarak görülüyordu. Fakat ilerleyen dönemlerde silikon dolgunun yüz bölgesinde yer değiştirebileceği ve cilt altinda yumru oluşumuna neden olabileceği ortaya çıktı. Aynı zamanda, yüz bölgesine yabancı bir madde enjekte edildiği için vücudun alerjik tepki gösterme olasılığı yüksektir. Silikon dolgu malzemesi kalıcı olduğu için vücut tarafından emilme ihtimali yoktur. Bu yüzden yalnızca cerrahi bir operasyon ile vücuttan çıkartılabilir. Bu nedenlerden dolayı günümüzde yüz dolgusu olarak kullanımı yaygın değildir.
Kolajen Dolgu: Yaşlanmanın etkisiyle yüzümüzde meydana gelen ince çizgiler, kırışıklık ve sarkmalar zamanla vücudumuzda kolajen miktarının azalması ile belirginleşir. Kolajen yüz dolgusu ile dudak ve elmacık kemiklerinde dolgunluk elde edilir. Yaş ilerledikçe vücudumuzda oluşan kolajen miktarında azalmalar görülür. Bu nedenle kırışıklık ve yüzdeki elmacık kemiklerindeki dolgunlukta azalma meydana gelir. Kolajen dolgu uygulanarak kırışıklıklarda azalma ve yüzde dolgun bir ifade elde edilir. Uygulama yapılmadan önce kişinin kolajen alerjisi olup olmadığı test edilmelidir. Kalıcılık süresi diğer dolgu işlemlerine göre daha kısadır. Elmacık kemiklerini dolgunlaştırmaya ve yüzdeki kırışıklığı azaltmaya yardımcı olan bu dolgu, hayvansal bir protein olmasından kaynaklı alerji riski barındırdığı ve 3 ile 4 ay bir kalıcılığa sahip olduğu için yüz dolgusu işleminde yaygın olarak tercih edilmez.
Kalsiyum Hidroksiapatit Dolgu: Hyalüronik asite kıyasla daha yoğun bir yapıya sahip olan kalsiyum hidroksiapatit dolgusu uygulamalarıyla, cilt dokularının şekillendirilmesi ve cilde dolgunluk kazandırılması sağlanır. Çene ucu, elmacık kemikleri, burun kenarı ve burnun şekillendirilmesi için kullanılabilir. Göz çevresi, dudak ve alın bölgesindeki kırışıklıkların giderilmesi için uygun değildir. Vücutta kolajen üretimini destekleyerek yapay bir görünüm oluşmasını engeller. Kalıcılık süresi yaklaşık olarak 1 ile 2 yıl arasındadır.
Akril içeren maddeler ve Poliakrilamidler: Akril ve poliakrilamid maddeleri de vücutta doğal olarak bulunmazlar ve sentetik maddelerdir. Bu yüzden enjeksiyon işleminden sonra reaksiyon riski ve yan etki görülme olasılığı yüksektir. Kalıcılık süreleri yaklaşık olarak 4 yıl olduğu için yarı kalıcı dolgu olarak adlandırılabilir. Yüz dolgusu olarak kullanımı çok fazla tercih edilmez.
Yüz dolgusu genellikle yetişkinlik döneminde tercih edilse de, 18 yaşından büyük işleme engel olabilecek sağlık sorunu olmayan herkese uygulanabilir. Yüzdeki kırışıklık, hacim kaybı, yorgunluk ifadeleri yüz dolgusu sayesinde azalır. Cilde parlak ve doğal bir görünüm kazandırılır. Yüz dolgusu işlemi yalnızca kırışıklık ya da hacim kaybını ortadan kaldırmak için kullanılmaz. Yüzünde yara, sivilce, kist gibi durumlardan sonra şekil bozukluğu oluşmuş, çukurlaşma yaşamış ya da herhangi bir medikal durumu bulunmayan yalnızca yüz yapısından memnun olmayan kişilere de yüz dolgusu yapılabilir. Yüz dolgusunun yapılamayacağı bazı istisnalar vardır:
Yüz dolgusu yaptırmadan önce bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır:
Her işlemde olduğu gibi yüz dolgusu işleminde de bir takım riskler ve komplikasyonlar bulunur. Ortaya çıkabilecek riskler ve komplikasyonlar hastanın vücut yapısına, kullanılan dolgu malzemesine, işlemin uygulandığı bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Eğer silikon gibi sentetik bir dolgu malzemesi kullanılıyorsa alerjik reaksiyon ya da yan etki riski oldukça yüksektir. Bu durumda cilt yapasında bozulmalar meydana gelebilir. Oluşabilecek riskleri ve komplikasyonları en aza düşürmek için profesyonel plastik cerrah tarafından temiz ve yeterli ekipmanın yer aldığı bir klinikte plastik cerrahi yüz dolgusu uygulaması yapılmalıdır. Uygulama sonrasında uzun süre geçmeyen yoğun şişkinlik, morluk veya ağrı varsa en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir.
Yüz dolgusu yapıldıktan sonra; yüz dolgusu estekisini ne zaman gösterir sorusu merak edilir. Yüz dolgusu yapıldıktan sonra ilk günlerde şişlik ve morluk görülür. Bu şişlik ve morluk zamanla azalır ve kaybolur. Şişlik ve morluk azalmaya başladıkça yapılan yüz dolgusu kendisini göstermeye başlar. İyileşme süresi kişiden kişiye göre ve yapılan dolgu işlemine bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu yüzden net bir süre vermek mümkün değildir. Dolguların son halini alması genellikle 1 ay içerisinde gerçekleşir.
Yüz dolguları kalıcılık ve içeriğe göre farklı çeşitlerde karşımıza çıkar. Yüz dolgusu estetiğinde kullanılan maddeler; hyalüronik asit, vücudun belirli bölgelerinden alınan yağ dokuları, silikon, kolajen, kalsiyum hidroksiapatit ve akril içeren maddeler ve poliakrilamidlerdir.
Yüz dolgusu, kullanılan maddenin içeriğine göre:
Silikon dolgu malzemesi cerrahi işlemle çıkartılmadığı sürece ömür boyu durabilir. Bu yüzden kalıcı yüz dolgusu içerisinde yer alır. Akril içeren maddeler ve poliakrilamidler 3 ile 5 yıl arasında kalıcı oldukları için yarı kalıcı yüz dolgusu olarak adlandırılır. Hyalüronik asit ise günümüzde yüz dolgusu olarak en çok kullanılan maddedir. Vücut tarafından zamanla emildiği için geçici yüz dolgusu olarak adlandırılır.
Yüz dolgusu gibi medikal estetik uygulamalarında yüzün nasıl göründüğü kadar kişinin sağlığı da oldukça önemlidir. Yüz dolgusu işlemi, hastanın yüzünde belirlenen noktalara dolgu malzemesi enjekte edilmesiyle gerçekleştirilir. İdeal bir yüz dolgu malzemesi; kaliteli, kişinin ihtiyacına uygun, hastanın sağlığını etkileyecek olası risklerin ve komplikasyonların en az görüleceği maddelerden oluşmalıdır.
Yüz dolgusu uygulaması sonrasında morluk, şişlik be ağrı gibi yan etkiler görülebilir. Bu durumlar geçicidir. Yan etki riskini azaltmak adına yüz dolgusu öncesi sonrası adımlara dikkat edilmesi gerekir. Aynı zamanda bazı durumlarda yüz dolgusu zararları ortaya çıkabilir:
Yüz dolgusu işleminden sonra özellikle ilk 24 saat yüze temastan kaçınılmalıdır. Yüze masaj, makyaj yapma, yüzü ovuşturma vb. eylemler enjekte edilen dolgu maddesinin yüze oturmasını engelleyebilir. Bu yüzden yüz dolgusu sonrası masaj önerilmez. Şayet yapılan yüz dolgusu eritilmek isteniyorsa ve bunun için dolgu bulunan bölgeye enzim enjekte edilirse o bölgeye masaj yapmak erime işlemini hızlandırabilir.
Yüz dolgusu estetiği pek çok yerde uygulanmaktadır. Bu yüzden uygulama yapacak doktorun yetkinliği ve uygulama yapılacak kliniğin koşulları oldukça önemlidir. Bu durum fiyatlara da etki etmektedir. Uygulama yapacak doktora, uygulanacak dolgu malzemesine ya da kullanılacak dolgu malzemesinin miktarına göre yüz dolgusu fiyatları değişiklik gösterebilir. Yüz dolgusu işlemi için belirleyici kriter fiyattan ziyade işlem sürecinin doğru bir şekilde uygulanmasolmalıdır. İnsan sağlığını önemseyen uzman doktorlar tarafından yapılan uygulamalar yüz dolgusu işlemi sonrasında daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağlar. Siz de uzman doktorlar tarafından yüz dolgusu hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek ve randevu oluşturmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
